Mehmet Murat Yıldırım
Avrupa’da inanç özgürlüğü ve eşit yurttaşlık mücadeleleri açısından örnek teşkil edecek bir gelişme İsviçre’den geldi. Fribourg Kantonu, Alevi inancını resmi tanıma sürecine dahil ederek, beş yıllık kamu hukuku temelli bir gözlem süreci başlattı. Bu karar, Alevi toplumunun Avrupa’daki görünürlüğü ve kurumsal hakları açısından tarihi bir adım olarak değerlendiriliyor.
İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu (İABF), gelişmeyi kamuoyuyla paylaşarak Fribourg Alevi Kültür Merkezi’nin kararlı çalışmasına ve katkı sunan herkese teşekkür etti. Fribourg Alevi Kültür Merkezi Başkanı Elif Çalışkan’ın öncülük ettiği süreçte, Aleviliğin özgün inanç yapısı ve toplumsal dayanışma kültürü resmî merciler tarafından da dikkate alındı.
Bir tarafta tanınma, diğer tarafta yok sayılma
Bu gelişme, Türkiye’de Aleviliğin hâlâ devlet tarafından resmi olarak tanınmadığı gerçeğini bir kez daha gündeme getirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın sadece Sünni İslam anlayışını temsil ettiği bir sistemde, milyonlarca Alevi yurttaş halen anayasal güvencelerden mahrum. Türkiye’de cemevleri ibadethane sayılmıyor, Alevilik “İslam içi bir mezhep” olarak tanımlanarak özgün yapısı yok sayılıyor.
Oysa Fribourg’da atılan bu adım, Aleviliğin “kendi başına bir inanç sistemi” olarak kabul gördüğünü gösteriyor. Daha önce Basel Kantonu’nda sağlanan tanınmanın ardından, Fribourg da Aleviliği kamu hukuku çerçevesinde değerlendirmeye alan ikinci kanton oldu.
İnanç özgürlüğü ve eşit yurttaşlık adına örnek bir kazanım
İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, Fribourg Alevi Kültür Merkezi’nin yürüttüğü süreci bir “özveri ve kararlılık örneği” olarak tanımlayarak, diğer kantonlar için de ilham verici bir gelişme olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamada, “Alevilik, sevgi, adalet ve hakikat ilkeleriyle yoğrulmuş bir yoldur. Bu inanç, Fribourg’da atılan adımla birlikte artık resmi kurumlar nezdinde de karşılık bulmuştur” ifadelerine yer verildi.
Aleviler için bu kazanım, yalnızca bir resmiyet meselesi değil; tarihsel inkârın, dışlanmanın ve asimilasyon politikalarının karşısında verilen uzun soluklu mücadelenin somut bir sonucudur.
Aleviler Vardır, Alevilik Haktır
Fribourg’da başlayan süreç, yalnızca İsviçre Alevileri için değil, dünya genelindeki tüm Aleviler için de moral kaynağı olabilecek nitelikte.